10 Ağustos 2009 Pazartesi

Akmerkez İlk Etkinlik



Eylül ayı, o günlerden bir gün... Yılmaz bey, önemli misafirlerim var, lütfen tanışın dedi. Biz kan ter içinde, ben cam ocağindaki yeni kubbenin tepesinde montaj koşturmasında, Gamze Sekerim'le cam üflemekte... Bir yandan benimle dalga geçmekte !!! (İşte burda anlatacak bir hikayem daha var.. Ama bugün o gün değil.. )
Geldi şıkır şıkır iki hanım. Nasıl bir enerji, tüm Masterlar ile cizimler üzerinde konuşuluyor. Akmerkez yenileniyor ya , kim nereye hangi eser koyabilir çabasında. Biz de bir ara oturduk karşılarına, kendimizi GAMZE anlattı. Cünkü konuşma ustası o :) Ben arada bir kaç laf, gülümseme.. Bu arada anlatıyor, onu yaparız, bunu yaparız, her zaman ki muhabbet .. alttan işaret falan yok anlamıyor..Cam ocağı - camekan yine karışmış, onlarda bilemiyor biz cam ocağındamı calışıyoruz, neyiz biz ??
Filiz ve Nazan gittikten sonra, .. ''Gamzoş, neler söylediğini hatırlıyormusun, o aldığın notlar falan..''dedim.. Baktı yüzüme bilgiç bilgiç.. İşte bu, ...biliyor neler yapabileceğimiz,ahh ahh yandık yine... Bir yandan da kafamadan geçiriyorum, Yılmaz bey hiçbir şeyi unutmaz düşer notların, sözlerin peşine ..

Tabii ki, bir hafta sonra Yılmaz bey, ''eee kızım ne yaptınız Akmerkezi ?'' dedi. Elifcik, o ara, ARA da bize yardım edebilmek icin çırpınıyor. Bir türlü de anlıyamıyor, bizdeki telaşsızlığı, programsızlığı.. Ne oluyoor , ne yapıyor bunlar diyor muhtelemen içinden.
Diğer yandan da kıyamıyor bize. Biliyor, bizdeki ev, çoluk çocuk ve cam koşuşturmasını. Buluşuyoruz ARA da bir gün, ''Bakın ben size bir bütce, sunum nasıl yapılır göstereceğim'' diyor. Alınıyor notlar yine.. Ben akşam, tüm bilgisizliğimle Bir presentasyon hazırlıyorum..
Utanıyorum da bir yandan, kimselere göstermek istemiyorum.. (İşte burda karnım ağrıdı birden ..)


İlk gidişimiz, ikinci ve ücüncü gidişimiz.. Bir Akmerkez trafiği ki karın ağrıları geçmez. Gamze ye sabahları cikolata bile taşırım. Aman, alalım işi heyecanı ile tabii.

Elifcim yaa... iyiki varsın sen :)) İşte yanımızda, kuvvetimiz, meleğimiz, perimiz, bize inananlardan.. napalım deliyiz işte .. cam delisi...
Bu arada hedef hedef deriz ya ,çocuklarla proje hele geri dönüşüm rüyaydı bizim için..

Kardeş Elif ise cook uzaklarda, Zeynep ve Kuzeyi beklerken, koştu imdadımıza, yapıverdi afişimizi. Bir yandan da ''yüzünüzun akıyla bundan da cıkacaksınız hiiç merak etmeyin...'' dedi.
İş bittiğinde bir Hamdi sözümüz
vardı, ama Peymane de buluverdik kendimizi.



Peymane arkasi, gecenin bir yarısı, tüm malzemeler düşünülmüş, alınmış arabalara yüklenmiş. Tabii arada unuttuğumuz bir sürü şey olmadı diil ama... Neyse sandık ki Akmerkez bizi bekler, girdik arka kapıdan, .. Şaka gibi, kapıda bir sürü kamyon, ama biliyor herkez neyi nereye götürecegini.. biz hariç... Bindik asansöre başımızda Peymane yelleri,.. Cam ocağından gelen masalar konmuş, bizde de bir dolu koli...Taşı taşı bitmez.. Neyse biraz toparladık, sabah ola hayrola dedik çıktık Akmerkezden.


Ertesi sabah yerleşildi, kalabalık bir gönüllü grubu... Bizimkiler :) Aile, kuzen, camocağından Selin aynı zamanda Ex-Assistan :)).. Bizi sevenler.. halimiz görenler.. Tabii Elif !! Cocuklar gelmeye başladı, ama düzen kurulmuş, heyecan son haddinde. Ufacık insanlar, verdik ellerine şiseyi, istedikleri gibi boyadılar. Ailelerden gelen müdahaleler, bizi zaman zaman çıldırma noktasına getirse de, hepimizin ağzında ''Lütfen bırakın kendi boyasın, istediği rengi kullansın'' vardı. Hatta baktık olmuyor bazı anne babalara da şise verdikki cocuklar özgür olsun.

Birde dilek yazmalarını istedik, cocuklardan.. yeni yıl dileği..İcine koydular dileklerini.. kimi sordu ne zaman gelip alabileceğini istediğini,kimi cep telefonu, kimi ise başarı istedi, yürüyebilmeyi isteyen de vardı.
Şimdi yazarken, o günlere gidince, bir daha yapmalıyız cocuklarla proje dedirtti bana..