13 Ağustos 2009 Perşembe

Ve Nurshine İsterse :)


Çok önceden yazdığım ama yayınlamadığım bir kaç yazım varmış... hayret...

Ve Nurşen dedi ki bir gün:'' Yonca Ebüzziya'nın çizgisi programını seyrediyorum, o kadar hoş ki, biliyorum çıkıcaksınız o programa ''..

Tabii ki o gün geldi, Nurşen'in yakın ilişkileri, arkadaşı sayesinde,(kızıcak bana yine isimleri atmasyondan atıyorum, sonra o isimler aklımda o haliyle kalıyor diye, onun için ...hatırlayamadığım arkadaşının isimini vermiyorum.) ve gittik kanala...

Daha öncede cam ocağında cekimler yapıldı ama ben herzaman, konuşma ustası Gamze'ye attığım için topu, hık fık demeden atlatmıştık o zaman. Saçmaladıklarımız çok olmuştur gerçi, hatta elimizdeki kayıtları ben bir kere daha seyredemedim.. Ohh geçti bu da nasılsa diyerek.

O gün nasıl bir heyecan, Gamze ile pazarlık durumundayım, ben konuşmasam, başımı sallasam.. Yılmaz bey, kızım yapma ne heyecanı dese de.. en sonunda çıktık, nasıl hoş bir hanım, öyle güzel konuşuyor ki, geçiştiremiyorsun.. kibar kibar veriyorsun cevabını.. Güzeldi...

Ama Nurshine işte, isterse ama gerçekten isterse yapamayacağı şey yoktur.. Ben özlemişim İstanbul'u ilk defa bu kadar fazla.. Gitmek çalışmak lazım bir an önce :))